Kahvaltı ata yemeği olsaydı kesin onlar da bu sözü söylerlerdi. Kış ayları geldiği zaman kahvaltı için dışarı çıkmak, yataktan yemeğe kadar olan yolda üşümek anlamına geldiği için evde güzel bir sofrada karın doyurmak daha her zaman daha cazip sanırım.
Antakya\’dan biberli ekmek
Bu pazar, daha evvel de bu blogda teşekkürlerimi sunduğum Yekta Kuseyrioğlu\’nun mutfağından biberli ekmek vardı masamızda. Antakya\’ya ait bir lezzet olan biberli ekmeğin üzerinde Yekta\’nın dediğine göre 41 çeşit baharat ve bir hayli acı biber var. Lahmacunla görsel bir benzerlik sergileyen bu ekmeğin oldukça acı olması durmaksızın yenmesinin önünü kesiyor.
Az yağlı tulum peyniri ve naneler İzmir\’den, beyaz peynir ve Trabzon peyniri Dorukoğlu\’ndan , yeşil zeytin Tariş\’ten; ayva reçeli, mürdüm eriği marmeladı ve kahvaltılık sos annemden. Annemin üretimi reçel ve sosların tarifini gelecekte paylaşırım belki, kim bilir 🙂
Bir de mandalinalar, Beyoğlu sınırlarında at arabasıyla gezen bir satıcıdan. O atın nerede kaldığını çok merak ediyorum, belirtmeden geçemedim.
Her pazar bir öncekinden daha güzel bir kahvaltı edebilmemiz dileğiyle